10 Kasım Kompozisyon Birincileri Örnekleri
10 Kasım, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin seneyi devriyesinde her yıl anıldığı bir gündür. Bu özel günde, Atatürk’ün hayatı, çalışmaları ve ilke ve inkılapları hakkında konuşmalar yapılır, şiirler okunur ve kompozisyonlar yazılır.
10 Kasım kompozisyon yarışmaları, öğrencilerin Atatürk’ü ve onun değerlerini daha iyi anlamalarını sağlamak için düzenlenen önemli etkinliklerden biridir. Bu yarışmalarda dereceye giren kompozisyonlar, öğrencilerin Atatürk sevgisi ve vatanseverlik duygularını yansıtması bakımından dikkat çekicidir.
10 Kasım Kompozisyon Birincileri Nasıl Belirlenir?
10 Kasım kompozisyon yarışmaları, genellikle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenir. Bu yarışmalara, ortaokul ve lise öğrencilerinden katılım sağlanır. Yarışmalarda dereceye giren kompozisyonlar, aşağıdaki kriterlere göre değerlendirilir:
- Kompozisyonun içeriği: Kompozisyonun Atatürk’ün hayatı, çalışmaları ve ilke ve inkılapları hakkında doğru ve kapsamlı bilgi içermesi gerekir.
- Kompozisyonun üslubu: Kompozisyonun akıcı, anlaşılır ve etkili bir üslupla yazılmış olması gerekir.
- Kompozisyonun özgünlüğü: Kompozisyonun özgün fikirler içermesi ve öğrencinin kendi düşünce ve duygularını yansıtması gerekir.
10 Kasım Kompozisyon Birincileri Örnekleri
İşte 10 Kasım kompozisyon yarışmalarında dereceye giren bazı örnekler:
“Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi”
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi, Türk milletinin bağımsızlığını ve geleceğini emanet ettiği gençlere hitap eden bir konuşmadır. Bu konuşmada Atatürk, gençlere çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için çalışacaklarına, bağımsızlığı ve cumhuriyeti koruyacaklarına dair söz vermesini ister.
İşte bu hitabenin bir kompozisyona uyarlanmış hali:
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersaneleri işgal edilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk Gençliği!
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklâlini ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Bu hitabe, Türk milletinin bağımsızlık ve cumhuriyet aşkını en güzel şekilde yansıtan bir eserdir. Atatürk’ün gençlere olan güveni ve inancı bu hitabeden açıkça anlaşılmaktadır.
“Atatürk’ün Eğitime Verdiği Önem”
Atatürk, eğitime çok önem veren bir liderdi. Onun için eğitim, milletin kalkınması ve ilerlemesi için en önemli unsurlardan biriydi. Atatürk, eğitimle birlikte milletin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşacağına inanıyordu.
İşte Atatürk’ün eğitime verdiği önemi anlatan bir kompozisyon örneği:
Atatürk’ün Eğitime Verdiği Önem
Atatürk, eğitimle ilgili olarak şu sözleri söylemiştir:
- “Eğitimdir ki, bir milleti ya hür,
Önemli Not: Bu yazı Google Gemini yapay zekası tarafından otomatik olarak oluşturulmuştur ve hatalı bilgiler içerebilir. Düzeltmek için iletişim sayfamızdaki formdan veya yine iletişim sayfamızda bulunan eposta adresi yoluyla bizimle iletişime geçebilirsiniz. Hata varsa hemen düzeltilmektedir.