Üç Kardeşin Hikâyesi, J.K. Rowling tarafından yazılmış bir masaldır. İlk olarak, Harry Potter ve Ölüm Yadigarları kitabında, Hermione Granger tarafından Harry Potter’a anlatılmıştır. Hikâye, üç erkek kardeşin Ölüm’le karşılaştığı ve Ölüm’ü kandırarak üç güçlü büyülü nesneyi ele geçirdiği bir zaman hakkındadır. Bu nesneler, Öldüren Lanet’i atabilen bir asa, ölenleri geri getiren bir taş ve sahibinin görünmez olmasını sağlayan bir pelerindir.
Hikayenin Özeti
Bir zamanlar, alacakaranlıkta ıssız, dolambaçlı bir yolda seyahat eden üç erkek kardeş varmış. Gece ilerledikçe, hava soğumuş ve yol daha da karanlıklaşmıştı. Kardeşler, bir ara yolun önünde duran bir adamla karşılaşmışlar. Adam, onlara yolunu kaybettiğini ve yardım istediğini söylemiş. Kardeşler, adamın yardım etmeyi kabul etmişler ve onu birlikte yolculuk etmeye davet etmişler.
Yolculuk sırasında, adam kardeşlere hayatları hakkında sorular sormuş. Kardeşler, adamın kim olduğunu merak etmeye başlamışlar. Adam, sonunda kendini Ölüm olarak tanıtmış. Ölüm, kardeşleri yoldan uzaklaştırmak ve onları öldürmek için bir tuzak kurmuş.
Ölüm, kardeşlere üç hediye vermiş. İlk hediye, en büyük kardeşe, Öldüren Lanet’i atabilen bir asa vermiş. İkinci hediye, en orta kardeşe, ölenleri geri getiren bir taş vermiş. Üçüncü hediye, en küçük kardeşe, sahibinin görünmez olmasını sağlayan bir pelerin vermiş.
Kardeşler, Ölüm’ün hediyelerinden çok memnun olmuşlar. Hediyelerini alarak, yollarına devam etmişler.
Büyük Kardeşin Sonu
En büyük kardeş, Öldüren Lanet’i atabilen asayla, yolda karşılaştığı herkesi öldürmeye başlamış. Kardeşinin bu davranışından korkan insanlar, ondan kaçmaya başlamışlar. Büyük kardeş, giderek daha da yalnızlaşmış ve sonunda, bir hırsız tarafından öldürülmüş. Hırsız, asayı almış ve ne olur ne olmaz diye, büyük kardeşin gırtlağını kesmiş. Böylece Ölüm, ilk kardeşe sahip olmuş.
Orta Kardeşin Sonu
Orta kardeş, ölen karısını geri getirmek için, ölenleri geri getiren taşı kullanmış. Taş işe yaramış ve kadın geri dönmüş. Ancak, kadın artık eski halinden çok uzaktı. Ölü gibiydi ve hiçbir duygu hissetmiyordu. Orta kardeş, bu duruma dayanamayıp, taşı nehre atmış. Taş, nehrin dibine batmış ve sonsuza dek kaybolmuş.
Küçük Kardeşin Sonu
En küçük kardeş, görünmezlik pelerinini kullanarak, Ölüm’den kaçmaya çalışmış. Ölüm, küçük kardeşin pelerininin altından geçmeye çalışmış, ancak başarılı olamamış. Ölüm, küçük kardeşin pelerininin altından geçemeyeceğini anlayınca, pes etmiş ve gitmiş.
Küçük kardeş, pelerinini kullanarak, çok uzun yıllar boyunca yaşamış. Ancak, sonunda, Ölüm onu da bulmuş. Ölüm, küçük kardeşin pelerinini kaldırmış ve onu kucağına almış. Küçük kardeş, Ölüm’ün kollarında ölmüş.
Hikayenin Anlamı
“Üç Kardeşin Hikâyesi”, ölüm üzerine bir masaldır. Hikâye, ölümden kaçmanın mümkün olmadığını, ancak ölümle yüzleşmenin yollarının olduğunu anlatır.
Hikayenin sonunda, her üç kardeş de Ölüm’ün elinden kurtulamamıştır. Ancak, kardeşlerin ölümle yüzleşme şekilleri farklı olmuştur. Büyük kardeş, ölümden kaçmak için güç ve şiddete başvurmuş, ancak bu onun sonunu getirmiştir. Orta kardeş, ölümden kaçmak için aşka başvurmuş, ancak bu da onu mutlu etmemiştir. Küçük kardeş ise, ölümle yüzleşmek için bilgelik ve alçakgönüllülük yolunu seçmiştir.
Hikaye, ölümle yüzleşmenin en iyi yolunun, onu kabul etmek ve ondan korkmamak olduğunu anlatır.