Dunyanin Yuvarlak Oldugunu Kim Buldu

Dünyanın Yuvarlak Olduğunu Kim Buldu?

Dünyanın yuvarlak olduğunun ilk kez MÖ 5. yüzyılda Antik Yunan filozofu Thales tarafından fark edildiğine inanılmaktadır. Thales, güneş tutulması sırasında Ay’ın Güneş’in önünden geçtiğini gözlemleyerek, Ay’ın yuvarlak olduğunu ve Güneş’in Ay’ın etrafında döndüğünü anlamıştır. Bu da dünyanın da yuvarlak olması gerektiği sonucuna varmasına yol açmıştır.

Thales’in ardından MÖ 5. yüzyılda yaşayan Yunan filozofu Anaximander, dünyanın yuvarlak olduğunu ve Güneş’in dünyanın etrafında döndüğünü daha ayrıntılı bir şekilde açıklamıştır. Anaximander, dünyanın bir küre olduğunu ve güneşin ve yıldızların dünyanın merkezinden çok uzakta olduğunu savunmuştur.

MÖ 4. yüzyılda yaşayan Yunan filozofu Aristoteles, dünyanın yuvarlak olduğunu daha da somut kanıtlarla desteklemiştir. Aristoteles, gemilerin ufukta kaybolduğunu gözlemleyerek, dünyanın yüzeyinin düz değil, kavisli olduğunu öne sürmüştür. Ayrıca, dünyanın yuvarlak olması durumunda, farklı yerlerden ayın tutulmasını farklı açılardan gözlemleneceğini ve bunun da doğru olduğunu gözlemlemiştir.

MÖ 3. yüzyılda yaşayan Yunan matematikçisi Eratosthenes, dünyanın çevresini hesaplayan ilk kişi olmuştur. Eratosthenes, Mısır’ın İskenderiye ve Syene şehirlerinden yaptığı gözlemlere dayanarak, dünyanın çevresinin yaklaşık 40.000 kilometre olduğunu hesaplamıştır. Bu hesaplama, günümüzdeki hesaplamalara oldukça yakındır.

MÖ 2. yüzyılda yaşayan Romalı astronom Claudius Ptolemaios, dünyanın yuvarlak olduğunu ve Güneş’in dünyanın etrafında döndüğünü savunan bir model geliştirmiştir. Ptolemaios’un modeli, Orta Çağ boyunca Avrupa’da yaygın olarak kabul görmüştür.

  1. yüzyılda yaşayan Polonyalı astronom Nicolaus Copernicus, dünyanın yuvarlak olduğunu ve Güneş’in dünyanın etrafında döndüğünü savunan yeni bir model geliştirmiştir. Copernicus’un modeli, Ptolemaios’un modelinin aksine, dünyanın hareketlerini daha iyi açıklayabiliyordu. Copernicus’un modeli, Rönesans döneminde Avrupa’da bilimsel devrimin başlamasına yol açmıştır.

  2. yüzyılda yaşayan İtalyan bilim insanı Galileo Galilei, dünyanın yuvarlak olduğunu gözlemlerle kanıtlayan ilk kişi olmuştur. Galileo, teleskopunu kullanarak Ay’ın yüzeyindeki dağları ve çukurları gözlemleyerek, Ay’ın yuvarlak olduğunu göstermiştir. Ayrıca, Jüpiter’in uydularını gözlemleyerek, dünyanın Güneş’in etrafında döndüğünün kanıtlarını ortaya koymuştur.

  3. yüzyılda yaşayan Fransız matematikçisi Pierre-Simon Laplace, dünyanın yerçekimi kuvvetini kullanarak dünyanın şeklini hesaplayan ilk kişi olmuştur. Laplace, dünyanın yerçekimi kuvvetinin etkisiyle, dünyanın yüzeyinin hafifçe basık bir küre şeklinde olduğunu hesaplamıştır.

  4. yüzyılda yapılan araştırmalar, dünyanın yuvarlak olduğunun daha da kesin kanıtlarını ortaya koymuştur. Bu araştırmalara göre, dünyanın şekli, kutuplardan basık, ekvatordan şişkin bir küre şeklindedir.

Sonuç olarak, dünyanın yuvarlak olduğunun ilk kez MÖ 5. yüzyılda Antik Yunan filozofu Thales tarafından fark edildiği söylenebilir. Ancak, dünyanın yuvarlak olduğunun bilimsel olarak kanıtlanması ve kabul görmesi, MÖ 5. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar geçen uzun bir süreyi almıştır.

Dünyanın Yuvarlak Olmasının Önemi

Dünyanın yuvarlak olduğunun anlaşılması, insanlığın astronomi ve coğrafya bilimlerinde önemli ilerlemeler kaydetmesini sağlamıştır. Dünyanın yuvarlak olduğunun anlaşılması ile birlikte, dünyanın şekli ve boyutları hakkında daha doğru bilgiler edinilebilmiştir. Bu bilgiler, denizcilik ve havacılık gibi alanlarda önemli gelişmelere yol açmıştır.

Dünyanın yuvarlak olduğunun anlaşılması, ayrıca insanların dünyayı daha iyi anlamalarına da yardımcı olmuştur. Dünyanın yuvarlak olduğunun anlaşılması ile birlikte, insanların dünya üzerindeki konumları ve aralarındaki mesafeler hakkında daha doğru bilgiler edinilebilmiştir. Bu bilgiler, insanların dünyayı daha iyi anlamalarına ve aralarında daha iyi iletişim kurabilmelerine yardımcı olmuştur.

Dünyanın yuvarlak olduğunun anlaşılması, insanlığın gelişiminde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu anlayış, insanlığın bilim, teknoloji ve sanat gibi alanlarda önemli ilerlemeler kaydetmesini sağlamıştır.


Yayımlandı

kategorisi