Ph Kim Buldu

pH Kim Buldu?

pH kavramı, 1909 yılında Danimarkalı kimyager Søren Peter Lauritz Sørensen tarafından tanımlanmıştır. Sørensen, pH’ı, bir çözeltide bulunan hidrojen iyonu (H+) konsantrasyonunun bir ölçüsü olarak tanımlamıştır. pH, -log[H+] formülüyle hesaplanır. Bu formülde, [H+] işaretli parantez içinde bulunan değer, çözeltideki H+ iyonu konsantrasyonunu mol/litre cinsinden ifade eder.

Sørensen, pH kavramını tanımlamadan önce, asitler ve bazlar arasındaki reaksiyonlar üzerinde uzun yıllar boyunca araştırma yapmıştı. Bu araştırmaları sonucunda, asitlerin ve bazların çözeltideki hidrojen iyonu konsantrasyonunu değiştirdiğini fark etti. Sørensen, bu gözlemi temel alarak pH kavramını geliştirdi.

pH kavramı, asitler ve bazlar arasındaki reaksiyonları anlamamızı sağladığı için, kimya alanında önemli bir buluştur. pH, günümüzde laboratuvarlarda, endüstride ve günlük yaşamda yaygın olarak kullanılmaktadır.

pH’ın Tarihçesi

pH kavramının ortaya çıkmasından önce, asitler ve bazlar arasındaki reaksiyonlar, sulu çözeltilerdeki renk değişimleri kullanılarak inceleniyordu. Örneğin, kırmızı lahana suyu, asitli ortamlarda kırmızı, bazik ortamlarda ise maviye dönüyordu. Bu renk değişimi, asitlerin ve bazların çözeltideki hidrojen iyonu konsantrasyonunu değiştirdiğinin bir göstergesiydi.

  1. yüzyılın sonlarında, kimyagerler, asitler ve bazlar arasındaki reaksiyonları daha doğru bir şekilde ölçmek için yeni yöntemler geliştirmeye başladılar. Bu yöntemlerden biri, Karl Friedrich Mohr tarafından geliştirilen Mohr titrasyonudur. Mohr titrasyonunda, bir asit çözeltisinin pH’ı, bir baz çözeltisi ile titre edilerek belirlenir.

Sørensen, Mohr titrasyonunu kullanarak, farklı konsantrasyonlarda asit ve baz çözeltilerinin pH’larını ölçtü. Bu ölçümler sonucunda, Sørensen, pH’ın, bir çözeltide bulunan hidrojen iyonu konsantrasyonunun bir ölçüsü olarak kullanılabileceğini keşfetti.

pH’ın Tanımı ve Hesaplanması

pH, -log[H+] formülüyle hesaplanır. Bu formülde, [H+] işaretli parantez içinde bulunan değer, çözeltideki H+ iyonu konsantrasyonunu mol/litre cinsinden ifade eder.

Örneğin, bir çözeltide H+ iyonu konsantrasyonu 10^-3 mol/litre ise, bu çözeltinin pH’ı 3’tür.

pH’ın değeri, 0 ile 14 arasında değişir. pH değeri 7 olan çözeltiler nötrdür. pH değeri 7’den küçük olan çözeltiler asidik, pH değeri 7’den büyük olan çözeltiler ise baziktir.

pH’ın Kullanım Alanları

pH kavramı, asitler ve bazlar arasındaki reaksiyonları anlamamızı sağladığı için, kimya alanında önemli bir buluştur. pH, günümüzde laboratuvarlarda, endüstride ve günlük yaşamda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Laboratuvarlarda pH Kullanımı

Laboratuvarlarda pH, asitler ve bazlar arasındaki reaksiyonları ölçmek için kullanılır. pH ölçme cihazları, çözeltilerin pH’ını hızlı ve doğru bir şekilde ölçmeye yardımcı olur.

Endüstride pH Kullanımı

Endüstride pH, çeşitli alanlarda kullanılır. Örneğin, gıda endüstrisinde pH, gıdaların kalitesini kontrol etmek için kullanılır. Su arıtma endüstrisinde pH, suyun kalitesini kontrol etmek için kullanılır. Kimya endüstrisinde pH, kimyasalların üretimini ve kullanımını kontrol etmek için kullanılır.

Günlük Yaşamda pH Kullanımı

Günlük yaşamda pH, çeşitli alanlarda kullanılır. Örneğin, cilt bakım ürünlerinde pH, cildin pH’ını korumak için kullanılır. Tuvalet temizleyicilerinde pH, tuvaletteki bakterileri öldürmek için kullanılır. Havuzlarda pH, suyun kalitesini korumak için kullanılır.

pH’ın Sağlığa Etkisi

pH, insan sağlığı için önemli bir faktördür. Vücuttaki sıvıların pH’ı, vücudun normal işleyişi için önemlidir. Örneğin, kanın pH’ı 7.35 ile 7.45 arasındadır. Bu pH aralığı, vücudun normal işleyişi için gereklidir.

Vücuttaki sıvıların pH’ı, beslenme,


Yayımlandı

kategorisi