Eski çağlardan beri insanların büyük bir çoğunluğu her şeyi yaratan bir tanrının var olduğuna inanır. Hiçbir şeyin kendiliğinden oluşmayacağına inanan insanlar hiç kimse tarafından yaratılmayan ve kendiliğinden oluşan bir tanrının insanlar ve diğer tüm canlılarla birlikte bütün evreni yarattığına inanırlar.
Fakat bu kadarla da bitmiyor. Tanrıya inanan insanlar ayrıca tanrının yarattığı cennet ve cehenneme de inanırlar. Özellikle de 3 büyük dinin yani kutsal kitabı olan dinlerin mensupları buna kesinlikle inanır.
Buna göre dünya bir sınav yeridir ve insanlar dünyada iyi işler yapıp, ibadetlerini de yerine getirirse öbür dünyada cennete gidecektir.
Eğer insanlar dünyada kötülük yaparsa ve ibadetlerini yapmazsa, o zaman öbür dünyada bunun cezasını çekecek ve cehennemde sonsuz bir azap çekecektir.
Aslında Budizm, Hinduizm ve diğer bazı paganist dinlerde putperestlik vardır ve bizdeki gibi bir cennet-cehennem inancı yoktur. Ama onlar da ölümden sonra başka bir bedende yeniden bu dünyaya doğmaya inanırlar. Bu nedenle de bir sonraki bedenlerinde rahat ve mutlu olmak için şimdiki hayatlarında iyilik yapmak ve ibadet etmek zorunda hissederler.
Tabii ki tüm insanlar ibadet etmez. Hatta günümüzde hem dindar insanların dini inancı eskiden yaşamış insanların ki kadar kuvvetli değil, hem de ateist ve agnostik görüşe inananların sayısı artmaktadır. Özellikle batı ülkelerinde ve uzak doğu ülkelerinde inançsızlık olarak bilinen ateizmin arttığı iddia edilmektedir.
Fakat biz müslüman bir ülkeyiz ve 99’umuz çok şükür müslüman. Türkiye çok şükür ki dünyadaki bu kötü gidişin aksine daha da dindarlaşmaktadır. Tabii ki insanların eskiden olduğundan daha çok ibadet edip etmediğini bilemeyiz ve onu ancak Allah bilir. Ama verilen beyanlara bakılınca bunun böyle olduğu görülmektedir.