Tütün, dünyanın en yaygın kullanılan bitkilerinden biridir. Günümüzde tütün, sigaradan sigara içilmesine, nargileden puroya, purodan çiğnemeye kadar çeşitli şekillerde tüketilmektedir. Tütün kullanımının tarihi ise oldukça eskilere dayanmaktadır.
Tütün kullanımının ilk olarak Güney Amerika’da ortaya çıktığı düşünülmektedir. Yapılan araştırmalar, tütünün MÖ 3000’li yıllardan beri Güney Amerika’da dini ve tıbbi amaçlar için kullanıldığını göstermektedir. Tütün, Kızılderili toplulukları tarafından tütsü olarak yakılarak, şifa amacıyla çiğnenerek veya içilerek kullanılmaktaydı.
Tütün, Avrupa’ya ilk olarak Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfi ile birlikte gelmiştir. Kolomb’un mürettebatından Rodrigo de Jerez, 1492 yılında Küba’da tütün içen Kızılderilileri görmüş ve bu durumu Avrupa’ya getirmiştir. Tütün, Avrupa’da ilk olarak dini törenlerde kullanılmaya başlanmış, daha sonraları ise yaygın bir şekilde kullanılmaya başlamıştır.
Tütün kullanımının Avrupa’da yaygınlaşmasında, 16. yüzyılda tütün üzerine yazılan ve tütünün faydalarını anlatan kitapların önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Bu kitaplarda, tütünün zihin açıcı, sakinleştirici ve iyileştirici özelliklere sahip olduğu iddia edilmektedir.
Tütün kullanımının Avrupa’da yaygınlaşması, tütün ticaretinin de gelişmesine neden olmuştur. 16. yüzyılın sonlarında, tütün ticareti Avrupa’nın en önemli ekonomik faaliyetlerinden biri haline gelmiştir. Tütün, Avrupa’dan dünyanın diğer bölgelerine de yayılarak, dünyanın en yaygın kullanılan bitkilerinden biri haline gelmiştir.
Tütün kullanımının yaygınlaşması ile birlikte, tütünün zararları da tartışılmaya başlanmıştır. Tütünün kanser, kalp hastalığı, akciğer hastalığı gibi çeşitli hastalıklara neden olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Tütünün zararları konusundaki farkındalık arttıkça, tütün kullanımının da giderek azalması beklenmektedir.
Tütün kullanımının tarihi, aşağıdaki dönemlere ayrılarak incelenebilir:
MÖ 3000’li Yıllar: Tütünün ilk olarak Güney Amerika’da dini ve tıbbi amaçlar için kullanıldığı bu dönemde, tütün tütsü olarak yakılarak, şifa amacıyla çiğnenerek veya içilerek kullanılmaktaydı.
1492-1600: Tütünün Avrupa’ya tanıtıldığı bu dönemde, tütün ilk olarak dini törenlerde kullanılmaya başlanmış, daha sonraları ise yaygın bir şekilde kullanılmaya başlamıştır.
1600-1800: Tütün ticaretinin gelişmesi ve tütün kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, tütünün zararları da tartışılmaya başlanmıştır.
1800-2000: Tütünün zararları konusundaki farkındalığın artmasıyla birlikte, tütün kullanımının giderek azalması beklenmektedir.
Tütün kullanımının günümüzde yaygın olarak kullanılan bazı şekilleri şunlardır:
- Sigara: Tütün yaprağının ince bir kağıt şeritle sarılarak içilmesidir.
- Nargile: Tütün yaprağının suyun içinde yakılmasıyla elde edilen dumanın nefes yoluyla çekilmesidir.
- Puro: Tütün yaprağının rulo şeklinde sarılarak içilmesidir.
- Çiğneme tütünü: Tütün yaprağının çiğnenerek tüketilmesidir.
Tütün kullanımının zararları şunlardır:
- Kanser: Tütün kullanımı, akciğer kanseri, gırtlak kanseri, ağız kanseri, yemek borusu kanseri, pankreas kanseri, mesane kanseri ve lösemi gibi çeşitli kanser türlerine neden olmaktadır.
- Kalp hastalığı: Tütün kullanımı, kalp krizi, felç ve kalp yetmezliği gibi kalp hastalıklarına neden olmaktadır.
- Akciğer hastalığı: Tütün kullanımı, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), astım ve akciğer kanseri gibi akciğer hastalıklarına neden olmaktadır.
- Diğer sağlık sorunları: Tütün kullanımı, diş kaybı, diş eti hastalığı, ağız kokusu, erken yaşlanma ve kısırlık gibi diğer sağlık sorunlarına da neden olmaktadır.
Tütün kullanımının zararlarından korunmak için, tütün kullanımından kaçınmak en iyi yoldur. Tütün kullanan kişilerin ise, sigarayı bırakmaları veya tütün kullanımını azaltmaları önemlidir.