11 Sınıf Felsefe 2 Ünite Özeti

11. Sınıf Felsefe 2. Ünite: MS 2. Yüzyıl – MS 15. Yüzyıl Felsefesi

1. Ortaçağ Felsefesi’nin Genel Özellikleri

Ortaçağ felsefesi, MS 2. yüzyıldan MS 15. yüzyıla kadar süren bir döneme denk gelen felsefi düşüncenin genel adıdır. Bu dönem, Hristiyanlığın egemen olduğu bir dönemdir ve felsefe, Hristiyan inancını desteklemek ve açıklamak amacıyla kullanılmıştır. Ortaçağ felsefesi, iki ana döneme ayrılabilir:

  • Erken Ortaçağ Felsefesi (MS 2. – 11. yüzyıllar): Bu dönemde, Hristiyanlık felsefesi, Platon ve Aristoteles’in düşüncelerine dayanarak geliştirilmiştir.
  • Geç Ortaçağ Felsefesi (MS 11. – 15. yüzyıllar): Bu dönemde, Hristiyanlık felsefesi, skolastik düşüncenin egemenliği altında şekillenmiştir.

2. Erken Ortaçağ Felsefesi

Augustinus (354-430)

Erken Ortaçağ felsefesi, Augustinus’un düşünceleriyle başlar. Augustinus, Hristiyanlığın en önemli düşünürlerinden biridir ve düşünceleri, Ortaçağ boyunca etkili olmuştur. Augustinus’a göre, Tanrı, varlığın ve bilginin kaynağıdır. Tanrı’yı bilmek, insanın en büyük amacıdır. Augustinus, bu amacın ancak inanç yoluyla gerçekleştirilebileceğini savunur.

Augustinus’un en önemli eserleri arasında “Tanrı’nın Kenti” ve “İtiraflar” sayılabilir.

Batı Kilise Babaları

Augustinus’un yanı sıra, Ambrose, Jerome ve Gregory gibi Batı Kilise Babaları da erken Ortaçağ felsefesi üzerinde etkili olmuştur. Bu düşünürler, Hristiyan inancının temellerini sağlamlaştırmaya çalışmışlardır.

Platonculuk ve Aristotelesçilik

Erken Ortaçağ felsefesi, Platon ve Aristoteles’in düşüncelerine dayanarak gelişmiştir. Platoncular, ruhun ölümsüzlüğünü ve Tanrı’nın idealar dünyasında var olduğunu savunmuşlardır. Aristotelesçiler ise, duyuların yanı sıra aklın da bilginin kaynağı olduğunu savunmuşlardır.

3. Geç Ortaçağ Felsefesi

Skolastik Düşünce

Geç Ortaçağ felsefesi, skolastik düşüncenin egemenliği altında şekillenmiştir. Skolastik düşünce, Hristiyan inancını felsefe ile uzlaştırmaya çalışan bir düşünce akımıdır. Skolastik düşünürler, Aristoteles’in düşüncelerini Hristiyan inancıyla uyumlu hale getirmeye çalışmışlardır.

Thomas Aquinas (1225-1274)

Geç Ortaçağ felsefesi, Thomas Aquinas’un düşünceleriyle doruk noktasına ulaşır. Aquinas, Aristoteles’in felsefesini Hristiyan inancıyla uyumlu hale getirmeye çalışan en önemli skolastik düşünürdür. Aquinas’a göre, akıl ve iman, birbirini tamamlayan iki yoldur. Akıl, varlığın ve Tanrı’nın varlığının anlaşılmasında önemli bir rol oynar.

Aquinas’ın en önemli eseri “Summa Theologica”dır.

Diğer Skolastik Düşünürler

Aquinas’ın yanı sıra, Duns Scotus, William of Ockham ve John Duns Scotus gibi düşünürler de geç Ortaçağ felsefesi üzerinde etkili olmuştur. Bu düşünürler, Aquinas’ın Aristotelesçi yorumuna alternatifler sunmuşlardır.

4. Ortaçağ Felsefesi’nin Önemi

Ortaçağ felsefesi, Batı felsefesinin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Bu dönemde, Hristiyanlık felsefesi, Platon ve Aristoteles’in düşüncelerini temel alarak geliştirilmiştir. Ortaçağ felsefesi, modern felsefenin temellerini atmıştır.

Ortaçağ Felsefesi’nin Önemli Sorunları

Ortaçağ felsefesi, aşağıdaki önemli sorunları ele almıştır:

  • Tanrı’nın varlığı ve birliği
  • Ruh ve beden ilişkisi
  • Ahlak ve erdem
  • Devlet ve toplum

Ortaçağ Felsefesi’nin Temel Kavramları

Ortaçağ felsefesi, aşağıdaki temel kavramları kullanır:

  • Tanrı (Deus)
  • Ruh (Anima)
  • Beden (Corpus)

Yayımlandı

kategorisi