Peyami Safa’nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Romanı Özeti
Peyami Safa’nın 1930 yılında yayımlanan Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanı, 15 yaşındaki Burhan’ın hastalık ve aşk ekseninde gelişen içsel yolculuğunu anlatır. Roman, Burhan’ın hatıra defteri şeklinde kaleme alınmıştır.
Romanın başında Burhan, yedi yaşından beri dizlerinde ağrı çekmektedir. Bu ağrılar nedeniyle birçok doktora gider, ancak hiçbiri hastalığın teşhisini koyamaz. Sonunda, Doktor Mithat, Burhan’ın kemik veremi hastalığına yakalandığını söyler. Doktor Mithat, hastalığın ilerlemesi halinde Burhan’ın bir bacağını kaybetme tehlikesi olduğunu da belirtir.
Burhan, bu haber karşısında büyük bir şok yaşar. Hastalığının ilerlemesinden korktuğu için annesine bir şey söyleyemez. Ancak hastalığı nedeniyle okula gidemez ve arkadaşlarıyla oynayamaz. Bu durum, Burhan’ın içine kapanmasına ve yalnızlaşmasına neden olur.
Bir gün, Burhan, hastanede Nüzhet adında genç bir kızla tanışır. Nüzhet, piyano ve Fransızca eğitimi alan, zeki ve güzel bir kızdır. Burhan ve Nüzhet, kısa sürede birbirlerine aşık olurlar. Ancak Burhan’ın hastalığı, aşklarını da gölgeler.
Burhan, hastalığı nedeniyle sürekli hastanede yatmaktadır. Bu durum, Nüzhet’in de ona olan sevgisini sorgulamasına neden olur. Nüzhet, Burhan’ın bir gün bacağını kaybedebileceğini ve sakat kalabileceğini düşünür. Bu düşünce, Nüzhet’i Burhan’dan uzaklaştırır.
Burhan, Nüzhet’in kendisinden uzaklaştığını fark eder. Bu durum, Burhan’ı daha da üzer ve hastalığını daha da ağırlaştırır. Doktor Mithat, Burhan’ı tekrar ameliyat olmaya ikna eder. Burhan, ameliyatın risklerini bilmektedir, ancak Nüzhet’i tekrar kazanmak için ameliyat olmaya karar verir.
Ameliyat başarılı geçer ve Burhan’ın bacağı kurtulur. Ancak Burhan, ameliyatın ardından uzun süre hastanede yatmak zorunda kalır. Bu durum, Burhan’ı daha da yalnızlaştırır.
Bir gün, Burhan hastaneden çıkar ve Nüzhet’i görmeye gider. Nüzhet, Burhan’ı görünce çok sevinir. Ancak Burhan, Nüzhet’in ona karşı eski sevgisini hissetmediğini fark eder. Nüzhet, Burhan’ın sakat kaldığını kabullenememektedir.
Burhan, Nüzhet’ten ayrılır ve eve döner. Ancak eve döndüğünde, annesinin de onu terk ettiğini öğrenir. Burhan, bu durum karşısında yıkılır ve kendisini tamamen yalnız hisseder.
Burhan, bir süre sonra, Doktor Mithat’ın yardımıyla hayata tutunmaya çalışır. Doktor Mithat, Burhan’a bir iş bulur ve onu sosyal hayata tekrar kazandırır. Burhan, Doktor Mithat’ın yardımlarıyla hayata yeniden bağlanır ve hastalığıyla mücadele etmeye karar verir.
Romanın sonunda, Burhan, hastalığıyla mücadele ederek hayata tutunmayı başarır. Burhan, artık yalnız değildir ve yeni bir hayata başlamıştır.
Romanın Temaları
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanı, birçok temayı ele almaktadır. Bu temalardan bazıları şunlardır:
- Hastalık: Romanın merkezinde hastalık teması yer almaktadır. Burhan’ın kemik veremi hastalığı, romanın olay örgüsüne ve karakter gelişimine yön vermektedir. Hastalık, Burhan’ın iç dünyasını şekillendirir ve onu hayata tutunmaya zorlar.
- Aşk: Romanda aşk teması da önemli bir yer tutmaktadır. Burhan ve Nüzhet arasındaki aşk, romanın duygusal yönünü güçlendirmektedir. Ancak aşk, Burhan’ın hastalığı nedeniyle gölgelenir.
- Yalnızlık: Romanın önemli bir teması da yalnızlıktır. Burhan, hastalığı nedeniyle çevresindeki insanlardan uzaklaşır ve yalnız kalır. Yalnızlık, Burhan’ın iç dünyasını daha da karanlıklaştırır.
- Mücadele: Romanın ana teması mücadeledir. Burhan, hastalığıyla mücadele ederek hayata tutunmayı başarır. Mücadele, Burhan’ın karakter gelişiminde önemli bir rol oynar.
Romanın Değerlendirmesi
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanı, Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Roman, psikolojik roman türünün en önemli örneklerinden biridir. Roman, Burhan’ın içsel yolculuğunu başarılı bir şekilde anlatmaktadır.
Romanın yazarı Peyami