Bilinemeyen Kısa Fabl Örnekleri
Fabllar, genellikle hayvanlarla ilgili olan ve birer ahlak dersi veren kısa öykülerdir. Antik çağlardan beri anlatılmakta olan fabllar, günümüzde de popülerliğini korumaktadır.
Fabllar, genellikle çocuklara ve gençlere öğüt vermek için kullanılır. Bu öyküler, iyilik ve kötülüğün, adaletin ve adaletsizliğin, doğrunun ve yanlışın, vb. kavramları öğretmek için idealdir.
Fabllar, genellikle basit bir dille yazılmış olsa da, derin anlamlar içerirler. Bu öyküler, okuyuculara düşünmek ve kendi hayatları hakkında bir şeyler öğrenmek için fırsat sunarlar.
Bilinemeyen Kısa Fabl Örnekleri
Bu bölümde, bilinmeyen kısa fabl örneklerine yer vereceğiz. Bu fabllar, farklı yazarlar tarafından yazılmış ve farklı kültürlerden gelen öykülerdir.
Firavun ve Fare
Bir zamanlar, çok zengin bir firavun yaşarmış. Firavun, çok kibirli ve kendini beğenmiş bir adammış. Bir gün, sarayına bir fare girer. Fare, firavunun tahtına çıkar ve orada rahat bir şekilde oturmaya başlar.
Firavun, fareyi görünce çok öfkelenir. Fareyi öldürmesi için adamlarına emir verir. Adamlar, fareyi yakalamaya çalışırlar ama fare çok hızlı bir hayvandır. Firavun, fareden kurtulamayacağını anlayınca ona şöyle der:
“Ey fare, sen çok küçük ve güçsüz bir hayvansın. Beni nasıl korkutabilirsin?”
Fare, firavuna şöyle cevap verir:
“Efendim, ben küçük ve güçsüz bir hayvan olabilirim ama bir gün senin için çok büyük bir tehlike oluşturabilirim. Bir gün, senin de benim gibi küçük ve güçsüz biri olduğun zaman, beni hatırla.”
Firavun, farenin sözlerini umursamaz. Fareyi öldürmesi için adamlarına tekrar emir verir. Adamlar, fareyi yakalarlar ve öldürürler.
Firavun, fareyi öldürdükten sonra rahatlar. Ama firavunun rahatı uzun sürmez. Bir gün, firavun bir savaşta yenilir ve esir düşer. Esaret hayatı boyunca, firavun farenin sözlerini hatırlar.
Balıkçı ve Köpek
Bir zamanlar, çok fakir bir balıkçı yaşarmış. Balıkçı, geçimini sağlamak için her gün denize açılırmış. Bir gün, balıkçı denize açılırken yanında bir köpek de alır.
Balıkçı, bütün gün denizde balık tutar ama hiç balık yakalayamaz. Akşam olduğunda balıkçı, eve dönmek için yola çıkar. Balıkçı, eve dönerken bir balık yakalar.
Balıkçı, balığı eve götürmek için köpeğini de yanına alır. Balıkçı ve köpek, birlikte eve doğru yürürken bir ayı çıkar karşılarına. Ayı, balıkçıyı ve köpeği görünce onlara saldırır.
Balıkçı, ayıya karşı koyamaz. Köpek ise balıkçıyı korumak için ayıya saldırır. Köpek, ayıyla uzun süre savaşır ve sonunda ayıyı yener.
Balıkçı, köpeğin sayesinde hayatta kalır. Balıkçı, köpeğe çok teşekkür eder ve ona “Kahraman” adını verir.
Ağaç ve Tilki
Bir zamanlar, ormanda bir ağaç yaşarmış. Ağaç, çok yaşlı ve bilge bir ağaçmış. Bir gün, bir tilki ormana gelir. Tilki, ağacı görünce ona şöyle der:
“Ey ağaç, sen çok büyük ve güçlüsün. Ben, senin gibi olmak istiyorum.”
Ağaç, tilkiye şöyle cevap verir:
“Eğer benim gibi olmak istiyorsan, öncelikle çok sabırlı olmalısın. Ben, bu yaşta güçlü ve büyük oldum ama bu kolay olmadı. Yıllarca bekledim ve çabaladım.”
Tilki, ağacın sözlerini dinler. Tilki, ağacın gibi olmak için çok çalışır. Tilki, her gün ormanda koşar, ağaçları tırmanır ve taşlarla savaşır.
Bir gün, tilki çok yorgun düşer. Tilki, ağaca gelir ve ona şöyle der:
“Ey ağaç, artık yoruldum. Ben, senin gibi olmak istemiyorum.”
Ağaç, tilkiye şöyle cevap verir:
“Sabretmeyi öğrenmedikçe, benim gibi olamaz