Biz Atalarımızdan Böyle Gördük

“Biz atalarımızdan böyle gördük”, Kur’an-ı Kerim’de iki farklı surede geçen bir ifadedir. Bakara Suresi’nin 170. ayetinde ve Şuara Suresi’nin 74. ayetinde yer alan bu ifade, inkar edenlerin, kendilerine doğru yol gösterildiğinde, “Biz atalarımızı böyle yapar bulduk.” diyerek bu yolu reddettiklerini ifade eder.

Bu ifade, inkarın temel nedenlerinden birini ortaya koymaktadır. İnkar edenler, kendilerinden öncekilerin yolunu takip ederek, bu yoldan sapmamayı tercih ederler. Bu, onların akıllarını ve kalplerini kullanmamalarına, sadece geleneklere ve alışkanlıklara bağlı kalmalarına neden olur.

İnkar edenlerin “biz atalarımızdan böyle gördük” diyerek bu yolu reddetmelerinin temel nedenleri şunlardır:

  • Alışkanlık ve geleneklerine bağlılık: İnsan doğası gereği alışkanlık ve geleneklerine bağlıdır. Bu nedenle, yeni bir şeye karşı daha temkinli ve şüpheci yaklaşır. İnkar edenler de kendilerinden öncekilerin yolunu takip ederek, bu yoldan sapmamayı tercih ederler.
  • Bilgisizlik ve cehalet: İnkar edenler, doğru bilgiye sahip olmadıklarından, kendilerinden öncekilerin yolunun doğru olduğuna inanırlar. Bu nedenle, kendilerine doğru yol gösterildiğinde, bu yolu reddederler.
  • Başkalarının etkisi: İnkar edenler, çevrelerindeki insanların etkisi altında kalarak, onların inançlarını benimserler. Bu nedenle, kendilerine doğru yol gösterildiğinde, bu yolu reddederler.

İnkar edenlerin “biz atalarımızdan böyle gördük” diyerek bu yolu reddetmesi, onların hem kendileri hem de toplum için bir tehlike oluşturur. Bu ifade, inkarın bir hastalık olduğunu ve bu hastalığın tedavisinin ancak bilgi ve aydınlanma ile mümkün olduğunu göstermektedir.

İnkarın önüne geçmek için yapılması gerekenler şunlardır:

  • İnsanların bilgi ve aydınlanma düzeyini artırmak: İnsanlar, doğru bilgiye sahip olduklarında, kendilerinden öncekilerin yolunun doğru olup olmadığını sorgulayabilirler. Bu nedenle, eğitim ve öğretime önem vererek, insanların bilgi ve aydınlanma düzeyini artırmak gerekir.
  • Toplumda hoşgörü ve anlayış kültürünü geliştirmek: İnanç özgürlüğü, demokrasinin temel ilkelerinden biridir. Bu nedenle, toplumda hoşgörü ve anlayış kültürünü geliştirerek, farklı inançlara sahip insanların bir arada barış içinde yaşamasını sağlamak gerekir.
  • İnsan haklarına saygıyı yaygınlaştırmak: İnsan hakları, her bireyin doğuştan sahip olduğu haklardır. Bu nedenle, insan haklarına saygıyı yaygınlaştırarak, insanların kendi inançları doğrultusunda yaşamalarını sağlamak gerekir.

Sonuç olarak, “biz atalarımızdan böyle gördük” ifadesi, inkarın temel nedenlerinden birini ortaya koymaktadır. Bu ifade, inkarın bir hastalık olduğunu ve bu hastalığın tedavisinin ancak bilgi ve aydınlanma ile mümkün olduğunu göstermektedir.


Yayımlandı

kategorisi