Güllaçın Tarihçesi ve Kim Tarafından Bulunduğunun Hikâyesi
Güllaç, Osmanlı mutfağının en sevilen ve geleneksel tatlılarından biridir. İnce ve tatlı yufkaların arasına süt ve şeker konularak yapılan güllaç, Ramazan aylarında iftar sofralarının vazgeçilmez lezzetlerindendir.
Güllaçın kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, ilk olarak 14. yüzyılda Anadolu’da ortaya çıktığı düşünülmektedir. Güllaçın ilk olarak Kastamonu’da bulunduğu ve Kastamonulu Ali Usta tarafından yapıldığı rivayet edilir.
Güllaçın ortaya çıkışıyla ilgili anlatılan bir hikayeye göre, Kastamonu’da yaşayan Ali Usta, bir gün saray görevlilerini misafir etmiştir. Ali Usta, elinde kalan son nişasta yufkalarını sütle ıslatıp misafirlere ikram etmiştir. Saray görevlileri, bu yeni tatlıyı çok beğenmişler ve Ali Usta’dan tarifini istemişlerdir. Ali Usta, güllaçın tarifini sarayda bulunan aşçılara öğretmiştir. Güllaç, kısa sürede saray mutfağında popüler hale gelmiş ve Osmanlı mutfağının en sevilen tatlılarından biri olmuştur.
Güllaç, Osmanlı döneminde sadece saraylarda değil, halk arasında da sevilerek tüketilen bir tatlı olmuştur. Güllaç, özellikle Ramazan aylarında iftar sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmuştur.
Güllaç, 19. yüzyılda Osmanlı’nın yıkılmasıyla birlikte Anadolu’nun farklı yerlerine yayılmıştır. Güllaç, günümüzde Türkiye’nin her yerinde sevilerek tüketilen bir tatlı olarak yerini korumaktadır.
Güllaçın Malzemeleri
Güllaç yapmak için gerekli malzemeler şunlardır:
- Güllaç yufkası
- Süt
- Şeker
- Gül suyu
- Ceviz veya fındık
Güllaç Tarifi
Güllaç yapmak için öncelikle güllaç yufkalarını ıslatmanız gerekir. Bunun için bir tencerede süt ve şekeri kaynatın. Kaynayan süt ve şekeri soğumaya bırakın. Soğuyan süt ve şekeri bir tepsiye dökün. Güllaç yufkalarını teker teker sütü ıslatarak tepsiye dizin. Her yufkanın üzerine ceviz veya fındık serpin. Son yufkayı da üzerine serdikten sonra güllaçı buzdolabında en az 2 saat bekletin. Güllaç dinlendikten sonra dilimleyerek servis edebilirsiniz.
Güllaç Çeşitleri
Güllaç, klasik güllaç dışında farklı çeşitlerde de yapılabilmektedir. Bu çeşitlerden bazıları şunlardır:
- Şerbetli güllaç: Bu güllaç çeşidi, klasik güllaç yapımında olduğu gibi süt ve şekerle ıslatılarak yapılır. Ancak, şerbetli güllaçta süt ve şeker kaynatıldıktan sonra soğutulmaz. Ilık süt ve şeker, yufkaların üzerine dökülür.
- Fıstıklı güllaç: Bu güllaç çeşidi, klasik güllaç yapımına benzer. Ancak, fıstıklı güllaç yapımında yufkaların üzerine fıstık serpilir.
- Keşküllü güllaç: Bu güllaç çeşidi, klasik güllaç yapımında olduğu gibi süt ve şekerle ıslatılarak yapılır. Ancak, keşküllü güllaç yapımında yufkaların üzerine keşkül serpilir.
- Baklavalı güllaç: Bu güllaç çeşidi, klasik güllaç yapımına benzer. Ancak, baklavalı güllaç yapımında yufkaların üzerine baklava dilimi serpilir.
Güllaçın Faydaları
Güllaç, süt ve şeker içerdiğinden dolayı protein ve karbonhidrat bakımından zengin bir besindir. Ayrıca, güllaç içeriğindeki nişasta sayesinde tokluk hissi verir. Güllaç, Ramazan aylarında iftar sofralarında tercih edilmesinin nedeni de budur.
Güllaç, içerdiği süt sayesinde kalsiyum açısından da zengin bir besindir. Kalsiyum, kemik ve diş sağlığı için önemli bir mineraldir.
Güllaç, içerdiği şeker sayesinde enerji verici bir besindir. Ancak, güllaçın aşırı tüketilmesi kilo alımına neden olabilir. Bu nedenle, güllacı ölçülü tüketmek gerekir.