Hangi Aşıyı Kim Buldu

Aşıyı Kim Buldu?

Aşı, bir kişinin hastalığa karşı bağışıklık kazanmasını sağlayan bir tıbbi müdahaledir. Aşılar, hastalığa neden olan mikroorganizmanın öldürülmüş veya zayıflatılmış bir versiyonunu içerir. Bu, vücudun mikroorganizmaya karşı antikor üretmesine ve gelecekte hastalığa yakalanma riskini azaltmasına yardımcı olur.

Aşılar, binlerce yıldır kullanılmaktadır. İlk aşı, 1796 yılında İngiliz doktor Edward Jenner tarafından geliştirilen çiçek hastalığı aşısıydı. Jenner, çiçek hastalığına yakalanmış sığırların süt sağan insanların çiçek hastalığına yakalanma riskinin daha düşük olduğunu fark etti. Bu gözlemden yola çıkarak, çiçek hastalığına neden olan mikroorganizmanın sığırlarda bulunan bir versiyonunu kullanarak bir aşı geliştirdi.

Çiçek hastalığı aşısı, dünyanın en başarılı aşılarından biridir. Çiçek hastalığı, Jenner’ın aşısının geliştirilmesinden önce dünyanın en ölümcül hastalıklarından biriydi. Aşı, çiçek hastalığının ortadan kaldırılmasında önemli bir rol oynadı.

  1. yüzyılda, birçok yeni aşı geliştirildi. Bu aşılar arasında, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, hepatit B, difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci ve kuduz aşıları yer alır. Bu aşılar, bu hastalıkların yaygınlığını önemli ölçüde azalttı.

  2. yüzyılda, koronavirüs aşısı gibi yeni aşılar geliştirilmeye devam etmektedir. Koronavirüs aşısı, COVID-19 hastalığının önlenmesinde ve tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır.

Aşıları Kim Geliştirir?

Aşılar, genellikle ilaç şirketleri, üniversiteler ve araştırma enstitüleri tarafından geliştirilir. Aşı geliştirme süreci, yıllar sürebilen uzun ve karmaşık bir süreçtir.

Aşı geliştirme sürecinin ilk aşaması, hastalığa neden olan mikroorganizmanın tanımlanmasıdır. Bu, mikroorganizmanın genomunun incelenmesini ve hastalığa neden olma mekanizmasının anlaşılmasını içerir.

Mikroorganizmanın tanımlanmasından sonra, aşı için bir tasarım geliştirilir. Aşı tasarımı, mikroorganizmanın hangi kısmının aşıya dahil edileceğini belirlemeyi içerir.

Aşı tasarımı tamamlandıktan sonra, aşı test edilir. Aşı testleri, aşının güvenliğini ve etkinliğini değerlendirmeyi içerir.

Aşı testleri başarılı olursa, aşı onay için yetkili makamlara sunulur. Yetkili makamlar, aşının güvenliğini ve etkinliğini değerlendirdikten sonra, aşının kullanımını onaylayabilir.

Aşıların Türleri

Aşılar, kullanılan mikroorganizmanın türüne göre sınıflandırılabilir. Aşı türleri şunlardır:

  • Canlı aşılar: Bu aşılar, hastalığa neden olan mikroorganizmanın canlı ancak zayıflatılmış bir versiyonunu içerir. Canlı aşılar, genellikle en etkili aşı türüdür.
  • Ölü aşılar: Bu aşılar, hastalığa neden olan mikroorganizmanın öldürülmüş bir versiyonunu içerir. Ölü aşılar, genellikle canlı aşılardan daha güvenlidir.
  • Rekombinant aşılar: Bu aşılar, hastalığa neden olan mikroorganizmanın DNA’sından elde edilen proteinleri içerir. Rekombinant aşılar, genellikle canlı veya ölü aşılardan daha güvenlidir.
  • Vektör aşıları: Bu aşılar, hastalığa neden olmayan bir virüs veya bakterinin DNA’sını içerir. Vektör aşıları, genellikle canlı veya ölü aşılardan daha güvenlidir.

Aşılar, uygulanma şekline göre de sınıflandırılabilir. Aşı türleri şunlardır:

  • Dahili aşılar: Bu aşılar, ağızdan veya burundan verilir.
  • Dışarıdan aşılar: Bu aşılar, kas içine, deri altına veya deri içine verilir.

Aşıların Yararları

Aşılar, birçok hastalığa karşı koruma sağlayabilir. Aşılar, aşağıdaki faydaları sağlayabilir:

  • Hastalık riskini azaltır.
  • Hastalık semptomlarını hafifletir.
  • Hastalığın yayılmasını önler.

Aşılar, dünyanın en başarılı halk sağlığı müdahalelerinden biridir. Aşılar, milyonlarca insanın hayatını kurtarmıştır ve birçok hastalığa karşı koruma sağlamıştır.

Aşıların Riskleri

Aşıların bazı riskleri vardır. Ancak, aşıların faydaları risklerinden çok daha ağır basar. Aşıların olası riskleri şunlardır:

  • Alerjik reaksiyonlar: Aşılar, bazı insanlarda alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Alerjik reaksiyonlar genellikle hafiftir ve antihistaminikler veya kortikosteroid

Yayımlandı

kategorisi