Köklü Sayıları Kim Bulmuştur

Köklü Sayıların Tarihçesi

Köklü sayılar, matematiğin en temel kavramlarından biridir. Bir sayının kendisiyle çarpılması sonucunda elde edilen sayıya, o sayının karesi denir. Örneğin, 3’ün karesi 9’dur. 9’un karekökünü ise 3 olarak buluruz.

Köklü sayıların ilk olarak ne zaman ve kim tarafından keşfedildiği kesin olarak bilinmemekle birlikte, MÖ 2. yüzyılda yaşamış olan Yunan matematikçi Hippasus’a atfedilir. Hippasus, kenarları 1 birim olan bir karenin köşegen uzunluğunun, karenin kenar uzunluklarının toplamından daha büyük olduğunu keşfetmişti. Bu sayının, yani √2 sayısının irrasyonel olduğunu da kanıtlamıştır.

Hippasus’un bu keşfi, o dönemdeki matematikçiler için oldukça şok edici bir olaydı. Çünkü o güne kadar, her sayının bir karekökünün olduğu düşünülüyordu. Hippasus’un keşfi, matematiğin temellerini sarsmış ve yeni bir dönemin başlangıcını işaret etmiştir.

Hippasus’un Keşfi

Hippasus, √2 sayısının irrasyonel olduğunu kanıtlamak için bir dizi geometrik argüman kullanmıştır. Bu argümanlardan biri şu şekildedir:

Bir karenin köşegenini iki paralel doğruya dik olarak indirelim. Bu doğrular, karenin köşegenini iki eşit parçaya böler. Bu durumda, karenin köşegeninin uzunluğu, bu iki parçanın toplamına eşittir.

√2 sayısının irrasyonel olduğunu kanıtlamak için, bu iki parçanın uzunluklarının tam sayılar olduğunu varsayalım. Bu durumda, bu iki parçanın uzunlukları, √2’nin tam sayı katları olur.

Şimdi, bu iki parçanın uzunluklarını çarpalım. Bu durumda, elde edeceğimiz sonuç √2’nin karesi olacaktır.

√2’nin tam sayı katları olan iki sayının çarpımının, √2’nin karesi olması, √2 sayısının da bir tam sayı olması demektir. Ancak, Hippasus’un keşfettiği gibi, √2 sayısı bir tam sayı değildir.

Bu nedenle, varsaydığımız durum imkansızdır. Dolayısıyla, √2 sayısının tam sayı katları olmadığı ve irrasyonel olduğu sonucuna varılır.

Köklü Sayıların Gelişimi

Hippasus’un keşfinden sonra, köklü sayılar matematikte giderek daha önemli bir rol oynamaya başlamıştır. 17. yüzyılda, Fransız matematikçi René Descartes, köklü sayıların kullanıldığı cebirsel denklemlerin çözümü için bir yöntem geliştirmiştir. Bu yöntem, köklü sayıların daha yaygın bir şekilde kullanılmasına yol açmıştır.

  1. yüzyılda, Alman matematikçi Carl Friedrich Gauss, köklü sayıların kullanıldığı bir dizi yeni teorem geliştirmiştir. Bu teoremler, köklü sayıların matematikteki önemini daha da artırmıştır.

  2. yüzyılda, köklü sayılar, analiz ve olasılık gibi matematik alanlarında da kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde, köklü sayıların kullanıldığı bir dizi yeni formül ve yöntem geliştirilmiştir.

  3. yüzyılda, köklü sayılar, bilgisayar bilimi ve kuantum mekaniği gibi yeni alanlarda da kullanılmıştır. Bu alanlarda, köklü sayıların kullanıldığı bir dizi yeni teori ve uygulama geliştirilmiştir.

Köklü Sayıların Kullanım Alanları

Köklü sayılar, günümüzde matematik, fizik, kimya, mühendislik, bilgisayar bilimi, ekonomi, finans ve daha birçok alanda kullanılmaktadır.

Matematikte, köklü sayılar, cebirsel denklemlerin çözümü, trigonometri, olasılık ve istatistik gibi konularda kullanılmaktadır.

Fizikte, köklü sayılar, elektrik, manyetizma, optik ve termodinamik gibi konularda kullanılmaktadır.

Kimyada, köklü sayılar, kimyasal reaksiyonların hızının hesaplanmasında kullanılmaktadır.

Mühendislikte, köklü sayılar, yapıların tasarımında, makinelerin yapımında ve elektronik devrelerin tasarımında kullanılmaktadır.

Bilgisayar biliminde, köklü sayılar, bilgisayar grafikleri, yapay zeka ve veri analizi gibi konularda kullanılmaktadır.

Ekonomi ve finansta, köklü sayılar, faiz hesaplamalarında, yatırım kararlarında ve risk değerlendirmesinde kullanılmaktadır.

Sonuç

Köklü sayılar, matematiğin ve bilimin temel kavramlarından biridir. Günümüzde, köklü sayılar,


Yayımlandı

kategorisi