Laikliği Kim Bulmuştur

Laiklik Kim Buldu?

Laiklik, din ve devlet ilişkisini düzenleyen hukuksal-siyasal bir ilke ve sistemdir. Laik devlette, din ve devlet birbirinden ayrılır. Devlet, herhangi bir dine bağlı değildir ve din ile ilgili konularda tarafsızdır. Vatandaşlar, dinlerini özgürce yaşama hakkına sahiptir, ancak devlet, dini bir kurum değildir.

Laiklik, Batı uygarlığının kendine has fikrî ve siyasî gelişimi çerçevesinde ortaya çıkmıştır. Bu gelişimde, Antik Yunan felsefesinin, Hristiyanlığın ve Aydınlanma Çağı’nın önemli bir rolü olmuştur.

Antik Yunan Felsefesi

Antik Yunan felsefesi, akıl ve aklın öncülüğüne büyük önem vermiştir. Bu felsefe, dinsel geleneklere ve dogmalara karşı eleştirel bir yaklaşım geliştirmiştir. Örneğin, Sokrates, “Kendini bil” sözüyle, insanların kendi akıllarını kullanarak doğruyu bulabileceğini savunmuştur.

Hristiyanlık

Hristiyanlık, din ve devlet ilişkisini düzenleyen yeni bir anlayış getirmiştir. Bu anlayışa göre, kilise ve devlet ayrı kurumlardır. Kilise, manevi alanda yetkilidir, devlet ise dünyevi alanda yetkilidir. Bu anlayış, laikliğin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.

Aydınlanma Çağı

Aydınlanma Çağı, akıl ve bireysel özgürlüğün ön plana çıktığı bir dönemdir. Bu dönemde, dinsel dogmalara ve geleneklere karşı eleştirel bir yaklaşım geliştirilmiştir. Aydınlanma düşünürleri, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gerektiğini savunmuşlardır.

Laiklik’in Gelişimi

Laiklik, 1789 Fransız Devrimi ile birlikte modern bir siyasi ilke olarak ortaya çıkmıştır. Fransız Devrimi’nde, kilise ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması yönünde önemli adımlar atılmıştır.

Fransa’da laikliğin gelişimi, diğer Avrupa ülkelerine de yayılmıştır. 19. yüzyılda, İtalya, Almanya, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerde laik devletler kurulmuştur.

  1. yüzyılda, laiklik, dünyanın birçok ülkesinde benimsenen bir siyasi ilke haline gelmiştir. Türkiye, laik bir devlet olma yolundaki ilk adımı 1923’te Cumhuriyetin ilanıyla atmıştır.

Laiklik’in Temel İlkeleri

Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını temel alır. Bu ilke, aşağıdaki temel ilkeleri içerir:

  • Din özgürlüğü: Herkesin dinini özgürce yaşama hakkı vardır.
  • Devletin dinsel olmama ilkesi: Devlet, herhangi bir dine bağlı değildir.
  • Devletin din ile ilgili konularda tarafsızlık ilkesi: Devlet, dini bir kurum değildir ve dini konularda tarafsızdır.

Laiklik’in Önemi

Laiklik, bireysel özgürlüklerin ve demokrasinin korunması için önemli bir ilkedir. Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını sağlayarak, dinsel baskı ve ayrımcılığın önüne geçer. Ayrıca, laik devletler, dini hoşgörü ve uzlaşmanın daha yaygın olduğu toplumlardır.

Laiklik’in Eleştirileri

Laiklik, bazı kesimler tarafından eleştirilmektedir. Bu eleştiriler, laikliğin din özgürlüğünü kısıtladığı ve dini değerlerin toplum hayatından uzaklaşmasına yol açtığı yönündedir.

Ancak, laikliğin din özgürlüğünü kısıtladığı iddiası, temelsizdir. Laik devletler, herkesin dinini özgürce yaşama hakkını güvence altına alır. Dini değerlere saygılı olmak, laikliğin bir gereğidir.

Dini değerlerin toplum hayatından uzaklaşmasına yol açtığı iddiası ise, laikliğin yanlış anlaşılmasından kaynaklanmaktadır. Laiklik, dini değerlerin toplum hayatından tamamen kaldırılmasını amaçlamaz. Laik devletler, dini değerlerin toplum hayatında var olmasına izin verir, ancak bu değerlerin devlet tarafından benimsenmesini veya desteklenmesini istemez.

Sonuç olarak, laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını temel alan bir siyasi ilkedir. Laiklik, bireysel özgürlüklerin ve demokrasinin korunması için önemli bir ilkedir.


Yayımlandı

kategorisi