Rumi Takvimini Kim Buldu?
Rumi takvimi, Hicret’i (Gregoryen takvimi 622) başlangıç kabul eden güneş yılı esasına dayalı bir takvimdir. Dünya’nın Güneş etrafında dolanımını esas alan şemsî takvim düzeninde, 13 Mart 1840’ta uygulanmaya başladı.
Rumi takviminin mucidi, Osmanlı Devleti’nin 17. yüzyıldaki başdefterdarı olan Hasan Paşa’dır. Hasan Paşa, 1677 yılında hazırladığı bir takvim taslağıyla, Osmanlı Devleti’nin o dönemde kullandığı Hicri takvimin eksikliklerini gidermeyi amaçlamıştır.
Hicri takvim, Ay’ın hareketlerine dayanan bir ay takvimidir. Bu nedenle, güneş yılı ile uyumlu değildir ve her yıl 11 gün daha kısadır. Bu da, takvimin zaman içinde güneş yılı ile arasındaki farkın giderek artmasına neden olur.
Hasan Paşa’nın hazırladığı takvim taslağı, Hicri takvimin bu eksikliğini gidermek için tasarlanmıştır. Taslak, Hicri takvimin milat kabul ettiği Hicret yılını, Gregoryen takvimine göre 622 yılına denk getirmiştir. Ayrıca, takvimdeki ayların ve günlerin sayısını, güneş yılı ile uyumlu olacak şekilde düzenlemiştir.
Hasan Paşa’nın takvim taslağı, Osmanlı Devleti’nin o dönemdeki padişahı IV. Mehmed tarafından onaylanmıştır. Ancak, takvimin uygulamaya konulması için daha uygun bir zaman beklenmiştir.
- yüzyılın sonlarında, Osmanlı Devleti’nin Batılı ülkelerle ilişkileri giderek artmaya başlamıştır. Bu dönemde, Batılı ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkileri düzenlemek için, aynı takvimi kullanmanın gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Bu nedenle, 1840 yılında, Hasan Paşa’nın hazırladığı takvim taslağı, Osmanlı Devleti’nin resmi takvimi olarak kabul edilmiştir. Takvim, 13 Mart 1840 tarihinden itibaren kullanılmaya başlanmıştır.
Rumi takvimi, Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar kullanılmıştır. Cumhuriyet döneminde ise, 1 Ocak 1926’da yerini Miladi takvime bırakmıştır.
Rumi Takvimin Özellikleri
Rumi takvim, güneş yılı esasına dayalı bir takvimdir. Bu nedenle, her yıl 365 gün ve 6 saat uzunluğundadır.
Takvim, 12 aydan oluşur ve her ay 29 veya 30 gün uzunluğundadır. Artık yıllar, 4 yılda bir 366 gün uzunluğundadır.
Rumi takvimin yılbaşı, bütçe uygulamasının başlatıldığı tarih olan 1 Mart’tır.
Rumi Takvimin Kabulü ve Etkileri
Rumi takvimin kabulü, Osmanlı Devleti’nin tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Takvimin kabulü, Osmanlı Devleti’nin Batılı ülkelerle ilişkilerini geliştirmesine ve modernleşme sürecine katkı sağlamıştır.
Takvim, Osmanlı Devleti’nin idari ve mali işlerinde önemli bir kolaylık sağlamıştır. Ayrıca, takvimin kabulü, Osmanlı Devleti’nin kültürel ve toplumsal yaşamında da önemli değişikliklere yol açmıştır.
Rumi takvimin kabulü, Osmanlı Devleti’nin son döneminde de önemli bir rol oynamıştır. 1. Dünya Savaşı sırasında, Osmanlı Devleti’nin müttefiki olan Almanya, Miladi takvimi kullanmaktadır. Bu nedenle, Osmanlı Devleti’nin de Miladi takvime geçmesi gerektiği gündeme gelmiştir.
Ancak, Rumi takvimin kabulünün üzerinden henüz çok kısa bir süre geçmiş olması ve halkın Miladi takvime alışkın olmaması nedeniyle, bu öneri kabul edilmemiştir.
Rumi takvim, Cumhuriyet döneminde de bir süre daha kullanılmıştır. Ancak, 1 Ocak 1926’da kabul edilen Takvim Kanunu ile Rumi takvimin yerine Miladi takvim geçmiştir.
Sonuç
Rumi takvimi, Osmanlı Devleti’nin önemli bir kültürel ve tarihi mirasıdır. Takvim, Osmanlı Devleti’nin Batılı ülkelerle ilişkilerini geliştirmesine ve modernleşme sürecine katkı sağlamıştır.