Sodom ve Gomore, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun 1928 yılında yayımlanan romanıdır. Roman, Kurtuluş Savaşı yıllarında işgal altındaki İstanbul’da yaşayan bir zümreyi ve bu zümre içindeki insanların ilişkilerini anlatmaktadır. Roman, yazarın realist ve eleştirel üslubunun en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Romanın Konusu
Romanın konusu, işgal altındaki İstanbul’da yaşayan bir zümrenin ahlaki çöküntüsüdür. Romanda, işgalcilerle işbirliği yapan ve onların yaşam tarzını benimseyen bir grup insan anlatılmaktadır. Bu insanlar, kendi ülkelerini işgal eden yabancılarla ilişki kurarak nüfuz sahibi olmak ve egolarını tatmin etmek istemektedirler.
Romanın ana karakterleri arasında, işgalcilerle işbirliği yapan bir grup insan bulunmaktadır. Bu kişiler arasında, işgalcilerle ilişkisi olan bir kadın olan Leyla, işgalcilerle işbirliği yapan bir iş adamı olan Sami Bey, işgalcilerle işbirliği yapan bir gazeteci olan Atıf Bey ve işgalcilerle işbirliği yapan bir milletvekili olan Nuri Bey yer almaktadır.
Romanda, işgal altındaki İstanbul’un toplumsal ve siyasal durumu da eleştirel bir bakış açısıyla ele alınmaktadır. Romanda, işgalin yarattığı toplumsal çöküntü ve bu çöküntünün yarattığı ahlaki yozlaşma anlatılmaktadır.
Romanın Yapısı
Roman, yedi bölümden oluşmaktadır. Romanın ilk bölümünde, işgal altındaki İstanbul’un genel durumu anlatılmaktadır. İkinci bölümde, Leyla karakteri tanıtılmaktadır. Üçüncü bölümde, Sami Bey karakteri tanıtılmaktadır. Dördüncü bölümde, Atıf Bey karakteri tanıtılmaktadır. Beşinci bölümde, Nuri Bey karakteri tanıtılmaktadır. Altıncı bölümde, romanın ana çatışması yaşanmaktadır. Yedinci bölümde, romanın sonu anlatılmaktadır.
Romanın Karakterleri
Leyla
Romanın ana karakterlerinden biri olan Leyla, işgalcilerle ilişkisi olan bir kadındır. Amerikan kolejinde okumuş ve milli terbiye almamıştır. Ailesine hakim olan Leyla, milli varlığından kopuk olduğundan işgalcilerle yaklaşabilmek için adeta yarışır.
Sami Bey
Romanın bir diğer ana karakteri olan Sami Bey, işgalcilerle işbirliği yapan bir iş adamıdır. İşgalcilerle yakın ilişkileri olan Sami Bey, bu ilişkileri sayesinde zenginleşmeyi başarmıştır.
Atıf Bey
Romanda işgalcilerle işbirliği yapan bir gazeteci olarak karşımıza çıkan Atıf Bey, işgalcilerle yakın ilişkileri sayesinde gazetecilik kariyerini ilerletmeyi başarmıştır.
Nuri Bey
Romanda işgalcilerle işbirliği yapan bir milletvekili olarak karşımıza çıkan Nuri Bey, işgalcilerle yakın ilişkileri sayesinde siyasi kariyerini ilerletmeyi başarmıştır.
Romanın Ana Teması
Romanın ana teması, işgal altındaki İstanbul’da yaşayan bir zümrenin ahlaki çöküntüsüdür. Romanda, işgalcilerle işbirliği yapan ve onların yaşam tarzını benimseyen bir grup insan anlatılmaktadır. Bu insanlar, kendi ülkelerini işgal eden yabancılarla ilişki kurarak nüfuz sahibi olmak ve egolarını tatmin etmek istemektedirler.
Roman, işgalin yarattığı toplumsal çöküntüyü ve bu çöküntünün yarattığı ahlaki yozlaşmayı eleştirel bir bakış açısıyla ele almaktadır. Roman, işgalin yarattığı toplumsal ve siyasal çalkantıların, insanların ahlaki değerlerini nasıl etkilediğini göstermektedir.
Romanın Eleştirel Değerlendirmesi
Sodom ve Gomore, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun realist ve eleştirel üslubunun en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Roman, işgal altındaki İstanbul’un toplumsal ve siyasal durumunu eleştirel bir bakış açısıyla ele almaktadır. Roman, işgalin yarattığı toplumsal çöküntüyü ve bu çöküntünün yarattığı ahlaki yozlaşmayı gözler önüne sermektedir.
Roman, yazıldığı dönemde büyük bir ses getirmiştir. Roman, işgal altındaki İstanbul’un toplumsal ve siyasal durumunu gözler önüne sermesi ve işgalin yarattığı toplumsal çöküntüyü ve ahlaki yozlaşmayı eleştirmesi nedeniyle önemli bir eser olarak kabul edilmektedir.
Romanın Önemli İfadeleri
- “Bu işgal, İstanbul’un ahlaki çöküntüsünü tamamlayan bir darbe oldu. İşgal, İstanbul’un ahlakını, vicdanını ve ruhunu bir daha düzelmeyecek şekilde yaraladı