Son Kuşlar Özet

Son Kuşlar, Sait Faik Abasıyanık’ın 1952 yılında yayımlanan öykü kitabıdır. Kitapta, Burgaz Adası’nda yaşayan insanların yaşamları ve doğayla olan ilişkileri anlatılmaktadır.

Kitabın ilk öyküsü olan “Haritada Bir Nokta”, Burgaz Adası’nın güzelliğini ve sakinliğini anlatmaktadır. Öyküde, yazarın adaya olan sevgisi ve hayranlığı açıkça görülmektedir.

Kitabın ikinci öyküsü olan “Yaşayacak”, balıkçıların zorlu yaşamlarını anlatmaktadır. Öyküde, balıkçıların yoksullukları, geçim sıkıntıları ve doğayla mücadeleleri dile getirilmektedir.

Kitabın üçüncü öyküsü olan “Pay”, bir balıkçının avladıkları balıkları adil bir şekilde paylaştırma çabasını anlatmaktadır. Öyküde, balıkçının adalet duygusu ve insanlara olan yardımseverliği ön plana çıkmaktadır.

Kitabın dördüncü öyküsü olan “Son Kuşlar”, kitabın ismini taşıyan öyküdür. Öyküde, bir adada yaşayan kuşların avcılar tarafından yok edilmesi anlatılmaktadır. Öykü, doğanın tahrip edilmesinin yarattığı olumsuz sonuçları gözler önüne sermektedir.

“Son Kuşlar” öyküsü, Sait Faik Abasıyanık’ın en ünlü öykülerinden biridir. Öykü, doğanın tahrip edilmesinin yarattığı olumsuz sonuçları çarpıcı bir şekilde anlatmaktadır.

Öyküde, yazar, bir adanın güzelliğini ve sakinliğini anlatarak başlar. Ada, yemyeşil ormanları, tertemiz denizi ve kuş sesleriyle doludur. Yazar, adanın bu güzelliğini şu sözlerle anlatır:

“Ada, bir yeşillik parçasıydı. Denizin ortasında, yeşil bir ada. Ormanları, ağaçları, çiçekleri, çalıları, otlar, her şey, her şey yemyeşildi. Gökyüzü, deniz, her şey, her şey mavi ve parlaktı. Adanın içinden, içinden, mavi denizin ortasından, bir ırmak gibi, bir nehir gibi, bir su gibi, kuş sesleri yükseliyordu.”

Yazar, adanın sakinliğini de şu sözlerle anlatır:

“Adanın içinde, adanın içinde, bir ses yoktu. Yalnızca kuş sesleri vardı. Kuşlar, kuşlar, kuşlar… Denizin ortasında, yeşil bir ada, içinden kuş sesleri yükselen, bir sessiz ada.”

Ancak, bu güzellik ve sakinlik, avcıların gelmesiyle bozulmaya başlar. Avcılar, kuşları yakalamak için tuzaklar kurarlar. Kuşlar, tuzakları fark edemeden yakalanır ve öldürülür.

Bir gün, yazar adanın kıyısında otururken, bir kuşun tuzağa düştüğünü görür. Kuş, tuzaktan kurtulmak için çırpınır çırpınır ama başarılı olamaz. Yazar, kuşu kurtarmak için tuzağı kırar ve kuşu serbest bırakır.

Yazar, kuşu serbest bıraktıktan sonra, adanın güzelliğini ve sakinliğini yeniden fark eder. Ancak, kuşların yok edilmesiyle adanın güzelliğinin bir kısmının da kaybolduğunu düşünür.

Yazar, öyküyü şu sözlerle bitirir:

“Kuşlar, kuşlar, kuşlar… Adanın içinden, adanın içinden, bir ses yoktu. Yalnızca kuş sesleri yoktu. Denizin ortasında, yeşil bir ada, içinden kuş sesleri yükselmeyen, sessiz bir ada.”

“Son Kuşlar” öyküsü, doğanın tahrip edilmesinin yarattığı olumsuz sonuçları çarpıcı bir şekilde anlatmaktadır. Öykü, insanların doğaya karşı sorumluluklarını hatırlatmaktadır.

Öykü, aynı zamanda, yazarın doğa sevgisini ve insanlığa olan inancını da yansıtmaktadır. Yazar, kuşların yok edilmesinden dolayı üzüntü duysa da, insanların doğayla uyum içinde yaşamaları gerektiğine inanır.

Son Kuşlar öyküsü, Sait Faik Abasıyanık’ın en önemli eserlerinden biridir. Öykü, doğanın tahrip edilmesinin yarattığı olumsuz sonuçları gözler önüne sererek, insanların doğaya karşı sorumluluklarını hatırlatmaktadır.


Yayımlandı

kategorisi