Takriri Hadis Nedir?
Takriri hadis, aynı olay veya durum hakkında birden fazla kişiye veya topluluğa farklı zamanlarda ve farklı vesilelerle söylenmiş bir hadisin aynı veya benzer lafızlarla rivayet edilmesidir. Takriri hadislere “mütekerrir hadis” veya “mütevatir hadis” de denir.
Takriri hadisler, hadis ilminin önemli bir konusudur. Çünkü bu hadislerin, Hz. Peygamber’den (s.a.v.) geldiğine dair güçlü bir delil olduğu kabul edilir. Takriri hadislerin sahih olması için, rivayet edenlerin sayısının çok olması ve bu kişilerin güvenilir olması gerekir.
Takriri Hadislerin Önemi
Takriri hadisler, hadis ilminin önemli bir kaynağıdır. Çünkü bu hadislerin, Hz. Peygamber’den (s.a.v.) geldiğine dair güçlü bir delil olduğu kabul edilir. Takriri hadislerin sahih olması için, rivayet edenlerin sayısının çok olması ve bu kişilerin güvenilir olması gerekir.
Takriri hadisler, İslam hukukunun temel kaynaklarından biri olan sünnetin sağlam bir dayanağıdır. Bu hadislerden çıkarılan hükümler, İslam toplumu tarafından kabul görmüş ve uygulanmıştır.
Takriri Hadislerin Çeşitleri
Takriri hadisler, rivayet edilenlerin sayısına göre iki çeşittir:
- İcma-i mütevatir hadis: Bu hadisleri, aynı olay veya durum hakkında birden fazla kişi veya topluluk farklı zamanlarda ve farklı vesilelerle aynı lafızlarla rivayet eder. İcma-i mütevatir hadislerin sahih olduğu konusunda hiçbir şüphe yoktur.
- Mütevatir hadis: Bu hadisleri, aynı olay veya durum hakkında birden fazla kişi veya topluluk farklı zamanlarda ve farklı vesilelerle benzer lafızlarla rivayet eder. Mütevatir hadisler, icma-i mütevatir hadislere göre daha az sahih kabul edilir. Ancak yine de bu hadislerin, Hz. Peygamber’den (s.a.v.) geldiğine dair güçlü bir delil olduğu kabul edilir.
Takriri Hadis Örnekleri
Takriri hadislere örnek olarak şu hadisleri verebiliriz:
- “İman, elli küsur veya yetmiş küsur şubedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah” demek, en aşağısı yoldan bir taşı kaldırıp yolunu temizlemektir.” (Buhari, İman, 2; Müslim, İman, 52)
- “Cennet, annelerin ayakları altındadır.” (Tirmizi, Birr, 32)
- “Cuma namazına gitmek, her Müslümana farzdır.” (Buhari, Cuma, 1)
- “Oruç, benim için farz kılındı, ben de onu seviyorum.” (Buhari, Oruç, 1)
- “İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve ramazan orucunu tutmak.” (Buhari, İman, 2; Müslim, İman, 1)
Bu hadislerin her biri, aynı olay veya durum hakkında birden fazla kişiye veya topluluğa farklı zamanlarda ve farklı vesilelerle rivayet edilmiştir. Bu hadislerin sahih olduğu konusunda hiçbir şüphe yoktur.
Takriri Hadisler ve İslam Hukuku
Takriri hadisler, İslam hukukunun temel kaynaklarından biri olan sünnetin sağlam bir dayanağıdır. Bu hadislerden çıkarılan hükümler, İslam toplumu tarafından kabul görmüş ve uygulanmıştır.
Örneğin, “Cuma namazına gitmek, her Müslümana farzdır.” hadisi, İslam hukukunda cuma namazının farz olduğuna dair bir delildir. Bu hadis, İslam toplumlarında cuma namazının yüzyıllardır düzenli olarak kılınmasına vesile olmuştur.
Yine, “Oruç, benim için farz kılındı, ben de onu seviyorum.” hadisi, İslam hukukunda orucun farz olduğuna dair bir delildir. Bu hadis, İslam toplumlarında orucun yüzyıllardır düzenli olarak tutulmasına vesile olmuştur.
Sonuç olarak, takriri hadisler, hadis ilminin önemli bir konusudur. Bu hadisler, İslam hukukunun temel kaynaklarından biri olan sünnetin sağlam bir dayanağıdır. Takriri hadisler, İslam toplumu tarafından kabul görmüş ve uygulanmıştır.