Tanzimat Dönemi İlk Hikaye Örnekleri
Tanzimat dönemi, Türk edebiyatında birçok yeniliğin yaşandığı bir dönemdir. Bu yeniliklerden biri de hikâye türünün gelişimidir. Tanzimat döneminin ilk hikâye örnekleri, Batı edebiyatından etkilenerek yazılmıştır. Bu örneklerde, Batı edebiyatında yaygın olan realizm ve romantizm akımlarının etkileri görülmektedir.
İlk Hikâye Denemeleri
Tanzimat döneminin ilk hikâye denemeleri, 19. yüzyılın ortalarında yazılmaya başlanmıştır. Bu denemelerin en önemlileri, Emin Nihat Bey’in Müsameretnâme (1862) adlı eseri ve Ahmet Mithat Efendi’nin Kıssadan Hisse (1870) adlı eseridir.
Müsameretnâme, bir meddah hikâyesidir. Hikâyede, bir meddahın anlattığı çeşitli hikâyeler yer almaktadır. Bu hikâyeler, günlük yaşamdan, tarihten ve masallardan alınmıştır. Kıssadan Hisse ise, çeşitli konularda yazılmış kısa hikâyelerden oluşan bir antolojidir. Bu hikâyeler, genellikle didaktik bir amaç taşımaktadır.
Samipaşazade Sezai’nin Küçük Şeyler
Samipaşazade Sezai, Tanzimat döneminin önemli hikâye yazarlarından biridir. Küçük Şeyler (1891) adlı eseri, Türk edebiyatında modern anlamda ilk kısa hikâye kitabı olarak kabul edilmektedir.
Küçük Şeyler, altı kısa hikâyeden oluşmaktadır. Bu hikâyeler, günlük yaşamdan, aşktan ve ölümden konuları ele almaktadır. Hikâyeler, realist bir anlayışla yazılmıştır. Samipaşazade Sezai, bu hikâyelerde, ayrıntılı bir anlatım ve izlenimci bir bakış açısı kullanmıştır.
Halid Ziya Uşaklıgil’in Hikâyeleri
Halid Ziya Uşaklıgil, Tanzimat döneminin en önemli roman yazarlarından biridir. Aynı zamanda, Türk edebiyatında ilk realist romanların da yazarıdır. Halid Ziya Uşaklıgil, hikâye türünde de önemli eserler vermiştir.
Halid Ziya Uşaklıgil‘in hikâyeleri, genellikle realist bir anlayışla yazılmıştır. Bir Muhtıranın Son Yaprakları (1888) ve Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası (1888) adlı hikâyeleri, Türk edebiyatında realist hikâye türünün ilk örnekleri olarak kabul edilmektedir.
Diğer Yazarlar
Tanzimat döneminde, hikâye türünde eser veren diğer önemli yazarlar arasında Recaizade Mahmut Ekrem, Nabizade Nazım, Ahmet Rasim ve Hüseyin Rahmi Gürpınar bulunmaktadır.
Recaizade Mahmut Ekrem‘in Araba Sevdası (1896) adlı romanı, bir aşk hikâyesi olmasının yanı sıra, aynı zamanda bir realist hikâye olarak da kabul edilmektedir.
Nabizade Nazım‘ın Karabibik (1890) adlı romanı, köy hayatını realist bir şekilde anlatan ilk romanlardan biridir.
Ahmet Rasim, günlük yaşamdan ve toplumsal sorunlardan konuları ele alan hikâyeler yazmıştır. Şehirler ve İnsanlar (1899) adlı eseri, bu türden hikâyelerin en önemli örneklerinden biridir.
Hüseyin Rahmi Gürpınar, Tanzimat döneminin en üretken yazarlarından biridir. Şık (1892), Tehlikeli Vaziyet (1895) ve Gülnihal (1896) adlı romanları, realist hikâye türünün önemli örneklerindendir.
Sonuç
Tanzimat dönemi, Türk edebiyatında hikâye türünün gelişiminde önemli bir dönemdir. Bu dönemde, Batı edebiyatından etkilenerek yazılan hikâyelerde, realizm ve romantizm akımlarının etkileri görülmektedir. Tanzimat dönemindeki hikâye yazarları, günlük yaşamdan, aşktan, ölümden ve toplumsal sorunlardan konuları ele alarak, Türk edebiyatına yeni bir soluk getirmişlerdir.
Tanzimat Dönemi Hikâyelerinin Özellikleri
Tanzimat dönemi hikâyelerinin başlıca özellikleri şunlardır:
- Batı edebiyatından etkilenilmiştir.
- Realizm ve romantizm akımlarının etkileri görülmektedir.
- Günlük