Yer Çekimi Kanunu Kim Buldu

Yerçekimi kanunu kim buldu?

Yerçekimi kanunu, iki kütleli cismin birbirlerini nasıl çektiğini tanımlayan bir fizik yasasıdır. Bu yasa, herhangi bir büyüklüğü, şekli veya bileşimi olan iki cismin etkileşimi için geçerlidir.

Yerçekimi kanununun modern ifadesini ilk kez İngiliz matematikçi ve fizikçi Isaac Newton ortaya atmıştır. Newton, 1687 yılında yayınladığı Principia Mathematica adlı eserinde, kütleçekim kuvvetinin iki kütlenin çarpımıyla doğru, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olduğunu ileri sürmüştür. Bu ifade, kütleçekim kuvvetinin ters kare yasası olarak bilinir.

Newton’un yerçekimi kanunu, o dönemdeki bilimsel anlayışın temelini oluşturmuş ve modern fiziğin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Bu yasa, gezegenlerin hareketlerini, Ay’ın Dünya etrafındaki yörüngesini ve hatta yıldızların ve galaksilerin oluşumunu açıklamak için kullanılmıştır.

Newton’dan önce yerçekimi hakkındaki düşünceler

Yerçekimi, insanlığın var olduğundan beri bilinen bir doğa olayıdır. Ancak, yerçekiminin nasıl çalıştığı konusundaki bilimsel anlayışın gelişimi, Newton’un yerçekimi kanununun keşfinden önce oldukça yavaş ilerlemiştir.

Antik Yunan filozofları, yerçekiminin Dünya’nın çekim kuvvetinden kaynaklandığına inanıyorlardı. Ancak, bu fikri destekleyecek herhangi bir bilimsel kanıt sunamadılar.

Orta Çağ’da, kilise, yerçekiminin Tanrı’nın bir mucizesi olduğuna inanıyordu. Bu nedenle, yerçekiminin nasıl çalıştığı konusundaki bilimsel araştırmalara kısıtlamalar getirildi.

  1. yüzyılda, İtalyan bilim adamı Galileo Galilei, yerçekiminin her nesneyi aşağı doğru çektiğini ve bu kuvvetin büyüklüğünün nesnenin kütlesine bağlı olduğunu gösterdi. Ancak, Galileo’nun bu keşfi, kilise tarafından kabul görmedi ve o, 1633 yılında aforoz edildi.

Newton’un yerçekimi kanununun keşfi

Newton, yerçekimi kanununu keşfederken, Galileo’nun çalışmalarının yanı sıra, Kepler’in gezegenlerin hareket yasalarını da kullandı. Kepler, 16. yüzyılda, gezegenlerin Güneş etrafındaki yörüngelerinin eliptik olduğunu ve gezegenlerin hızlarının, Güneş’e olan uzaklıklarına bağlı olduğunu göstermişti.

Newton, Kepler’in yasalarını kendi kütleçekim teorisiyle birleştirerek, gezegenlerin hareketlerini matematiksel olarak açıklamayı başardı. Bu başarı, Newton’un yerçekimi kanununun doğruluğunun önemli bir kanıtıydı.

Newton’un yerçekimi kanununun sonuçları

Newton’un yerçekimi kanunu, modern fiziğin temelini oluşturan en önemli yasalar arasındadır. Bu yasanın sonuçları, aşağıdaki gibi özetlenebilir:

  • Yerçekimi, Dünya’daki tüm cisimleri aşağıya doğru çeker. Bu kuvvet, cisimlerin kütlelerine ve aralarındaki uzaklığa bağlıdır.
  • Yerçekimi, gezegenlerin Güneş etrafındaki yörüngelerini belirler.
  • Yerçekimi, Ay’ın Dünya etrafındaki yörüngesini belirler.
  • Yerçekimi, yıldızların ve galaksilerin oluşumunu ve gelişimini etkiler.

Newton’un yerçekimi kanununun sınırlamaları

Newton’un yerçekimi kanunu, klasik fizik çerçevesinde geçerlidir. Ancak, Einstein’ın genel görelilik teorisi, Newton’un yasasını daha yüksek enerjilerde geçerli olmayan bir yaklaşım olarak gösterir.

Einstein’ın görelilik teorisine göre, yerçekimi, kütleçekimsel alan adı verilen bir alandan kaynaklanır. Bu alandaki cisimler, kütleçekimsel alanın eğriliğine bağlı olarak hareket ederler.

Newton’un yerçekimi kanunu, gezegenlerin hareketlerini ve Ay’ın Dünya etrafındaki yörüngesini açıklamak için oldukça başarılıdır. Ancak, kara delikler gibi yoğun cisimlerin hareketlerini açıklamak için yetersizdir.

Sonuç

Newton’un yerçekimi kanunu, modern fiziğin temelini oluşturan en önemli yasalar arasındadır. Bu yasa, Dünya’daki tüm cisimlerin hareketlerini ve gezegenlerin, Ay’ın ve yıldızların hareketlerini açıklamak için kullanılır.

Newton’un yerçekimi kanununun keşfi, bilimsel anlayışın gelişiminde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu yasa, modern fiziğin gelişimine ve teknolojinin ilerlemesine önemli katkılarda bulunmuştur.


Yayımlandı

kategorisi