Yer çekimini kim buldu?
Yer çekimini bulan kişi, İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, simyacı, teolog ve filozof Isaac Newton’dur. Newton, 1687 yılında yayınladığı Principia Mathematica adlı eserinde, evrensel kütleçekim yasasını ortaya atmıştır. Bu yasa, tüm kütlelerin birbirini, kütlelerinin çarpımlarının çarpımına ve aralarındaki uzaklığın karesi ile ters orantılı bir kuvvetle çektiğini belirtir.
Newton’un kütleçekim teorisi, modern fizik ve astronominin temelini oluşturmaktadır. Bu teori, gezegenlerin hareketlerini, ay tutulmalarını ve hatta Dünya’nın kendi etrafında dönmesini açıklamaya yardımcı olmuştur.
Yer çekiminin keşfine giden yol
Yer çekiminin keşfi, uzun bir sürecin sonucudur. Eski Yunan filozofları, Dünya’nın diğer nesneleri kendine doğru çeken bir güce sahip olduğunu fark etmişlerdi. Ancak bu gücü açıklamak için yeterli bilimsel bilgiye sahip değillerdi.
Orta Çağ’da, Aristoteles’in doktrinleri ağır basıyordu. Aristoteles’e göre, Dünya’nın merkezinde bir ateş vardı ve bu ateş, Dünya’nın etrafındaki nesneleri kendine doğru çekiyordu. Bu teori, Newton’un kütleçekim teorisinin ortaya çıkmasına kadar geçerliliğini korudu.
-
yüzyılda, Nicolaus Copernicus, Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü öne sürdü. Bu teori, Aristoteles’in doktrinlerine meydan okudu ve Dünya’nın hareketini açıklamak için yeni teorilerin geliştirilmesini gerektirdi.
-
yüzyılda, Galileo Galilei, yer çekiminin Dünya’nın yüzeyine doğru olduğunu gösterdi. Bu keşif, Newton’un kütleçekim teorisinin temelini oluşturdu.
Newton’un kütleçekim teorisinin ortaya çıkmasına katkıda bulunan diğer bilim insanları arasında, Johannes Kepler, Christiaan Huygens ve Edmond Halley de yer almaktadır. Kepler, gezegenlerin hareketlerini tanımlayan üç yasayı ortaya atmıştır. Huygens, sabit yıldızların ve gezegenlerin kütleçekim nedeniyle bir arada tutulduğunu öne sürmüştür. Halley, Neptün gezegenini keşfetmiştir.
Newton’un kütleçekim teorisi
Newton’un kütleçekim teorisi, aşağıdaki formül ile ifade edilir:
F = G * (m1 * m2) / r^2
Bu formülde;
- F: Kütleçekim kuvveti
- G: Kütleçekim sabiti (6.674 x 10^-11 N m^2/kg^2)
- m1: İlk nesnenin kütlesi
- m2: İkinci nesnenin kütlesi
- r: İki nesne arasındaki uzaklık
Bu formül, iki kütleli cismin birbirini nasıl çektiğini açıklar. Formülden de anlaşılacağı gibi, kütleçekim kuvveti, iki cismin kütlelerine ve aralarındaki uzaklığa bağlıdır. Kütleler arttıkça kütleçekim kuvveti de artar. Aradaki uzaklık arttıkça kütleçekim kuvveti azalır.
Newton’un kütleçekim teorisi, çok çeşitli olayları açıklamak için kullanılabilir. Örneğin, bu teori ile;
- Gezegenlerin Güneş’in etrafında dönmesi
- Ay’ın Dünya’nın etrafında dönmesi
- Dünya’nın kendi etrafında dönmesi
- Cisimlerin düşmesi
- Cisimlerin havada asılı kalması
gibi olaylar açıklanabilir.
Kütleçekim teorisinin gelişimi
Newton’un kütleçekim teorisi, modern fiziğin temelini oluşturmuştur. Ancak bu teori, bazı eksikliklere sahiptir. Örneğin, bu teori, kütleçekimin ışık hızından daha hızlı mı yoksa daha yavaş mı olduğunu açıklayamaz.
- yüzyılda, Albert Einstein, kütleçekimin uzay-zamanın eğriliği ile açıklanabileceğini öne sürdü. Einstein’ın teorisi, Newton’un teorisinden daha kesindir ve kütleçekimin ışık hızından daha yavaş olduğunu belirtir.
Einstein’ın teorisi, günümüzde hala tartışılmaktadır. Ancak bu teori, kütleçekimin doğasını daha iyi anlamamıza yardımcı olmuştur.
**Sonuç olarak, yer çekimini bulan kişi, İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, simyacı, teolog ve filozof Isaac Newton’dur. Newton’un kütleçekim teorisi, modern fiziğin temelini oluştur